TÜRKSAT 6A ve UZAY HUKUKU
- ABDÜLKERİM KÜÇÜK
- 9 Tem 2024
- 4 dakikada okunur

Ülkemizin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu olan Türksat 6A, bugün Türkiye saati ile 02.30 civarında ABD'nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu'ndan Space X şirketine ait Falcon 9 roketiyle başarılı şekilde uzaya fırlatıldı. Artık uzun yıllar boyunca bizlere hizmet vermesini temenni ediyoruz.
Ancak sonsuz bu uzay boşluğunda, özellikle 2009 yılı şubat ayında Amerikan uydusu Iridium-33 ile Rus uydusu Cosmos-2251’in uzayda çarpışması ile ciddi zararların meydana geldiği anımsandığında, olumsuz senaryoları da düşünmek ve muhtemel hukuki sorumluluk ve uyuşmazlık alanlarına hazırlıklı olmak elzem öneme sahip konular arasına girmektedir.
1- Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dahil, Uzayın Keşif ve Kullanılmasında Devletlerin Faaliyetlerini Yöneten İlkeler Hakkında Antlaşma
Uzay alanına ilişkin hukuk rejimi, günümüzde yeni yeni olgunlaşan ve önemi giderek artan bir hukuk alanıdır. Uzay hukuku hakkındaki çalışmalar, 1950’li yıllara kadar uzanmakla birlikte uzay hukukunun temeli olarak gösterebileceğimiz kaynak, 1967 tarihli Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dahil, Uzayın Keşif ve Kullanılmasında Devletlerin Faaliyetlerini Yöneten İlkeler Hakkında Antlaşmadır. Bu Antlaşma ile düzenlenmiş olan devletlerin ulusal uzay faaliyetleri için uluslararası sorumluluğu, konumuz açısından oldukça önemlidir.
Antlaşmanın 6. maddesine göre “Antlaşmaya Taraf Devletler, ay ve diğer gök cisimleri dahil, uzayda gerek Hükümet teşekkülleri, gerek Hükümetler-dışı teşekküller tarafından yürütülen millî faaliyetlerde ve millî faaliyetlerin işbu Antlaşmada yer alan hükümler uyarınca yürütülmesinde milletlerarası sorumluluk taşırlar.”
Ayrıca Antlaşmanın 7. maddesine göre Devlet, uzay faaliyetleri bağlamında fırlattığı cisim neticesinde diğer taraf devletlere verdiği zararların tazmini ile de yükümlüdür: “Ay ve diğer gök cisimleri dâhil, uzaya bir cisim fırlatan veya fırlattıran her Taraf Devlet ve ülkesinden veya tesislerinden bir cisim fırlatılan her Taraf Devlet, Antlaşmaya Taraf diğer bir Devlete veya bu Devlete tâbi gerçek veya tüzel kişilere karşı, söz konusu cismin veya bu cismi meydana getiren parçaların yer yüzünde," hava sahasında veya ay ve diğer gök cisimleri dâhil, uzayda ika ettikleri zararlar için milletlerarası bakımdan sorumludur.”
Yukarıda incelediğimiz Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dahil, Uzayın Keşif ve Kullanılmasında Devletlerin Faaliyetlerini Yöneten İlkeler Hakkında Antlaşma sonrasında ayrıca imza edilen Uzay Cisimlerinin Neden Olduğu Zararlardan Dolayı Uluslararası Sorumluluk Antlaşması, Uzaya Fırlatılan Nesnelerin Tescili Antlaşması ve Devletlerin Ay ve Diğer Gök Cisimleri Üzerindeki Faaliyetlerini Düzenleyen Antlaşma da yine bugün uzay hukuku için önemli kaynaklar arasındadır.
2- Uzay Cisimlerinin Neden Olduğu Zararlardan Dolayı Uluslararası Sorumluluk Antlaşması
Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dahil, Uzayın Keşif ve Kullanılmasında Devletlerin Faaliyetlerini Yöneten İlkeler Hakkında Antlaşma sonrası özellikle Uzay Cisimlerinin Neden Olduğu Zararlardan Dolayı Uluslararası Sorumluluk Antlaşması, Devletlerin sorumluluğunun ve uzay araçlarından kaynaklanan zararlar karşısında tazmin yükümlülüklerinin düzenlendiği bir diğer önemli antlaşmadır.
Antlaşmanın 1. maddesinde öncelikle uzay faaliyetlerine ilişkin zarar kavramının tanımı yapılmıştır. İlgili maddeye göre “Bu Antlaşmada yer alan ‘zarar’ terimi insan hayatı kaybı, yaralanmalar ve insan sağlığına verilen diğer zararları veya devlet malları ile hükmi şahıslar ve hükümetlerarası kuruluşların mallarının kaybı ile bu mallara verilen zararları, ... ifade etmektedir.”
Antlaşmanın aynı maddesinde zarardan sorumlu olan cismi fırlatan devletin de “Fırlatan Devlet” kavramı ile tanımı yapılmıştır. Fırlatan Devlet, maddeye göre “‘Fırlatan Devlet’ terimi, i - Bir uzay cismini fırlatan veya fırlattıran devleti, ii - Ülkesinden veya tesislerinden uzay cismi fırlatılan devleti, … ifade etmektedir.”
Madde lafzı incelendiğinde Fırlatan Devletin, aşağıdaki özelliklerden herhangi birini taşıyan her devletin olabileceği anlaşılmaktadır:
- Bir uzay cismini fırlattıran devlet,
- Topraklarından uzay cismi fırlatılan devlet,
- Bir uzay cisminin fırlatılmasını sağlayan devlet,
- Tesislerinden uzay cismi fırlatan devlet.
Her ne kadar Antlaşmada sayılmamış olsa da BM Kararları ve doktrin göz önüne alındığında, uzay cisimlerinin tescili de Fırlatan Devletin tespitinde önemli kriterlerden biridir. Dolayısıyla uzay cisminin tescil edildiği devlet de Fırlatan Devlet olarak kabul edilmektedir.
Antlaşmanın 2. maddesinde ise Fırlatan Devletin dünya yüzeyi ve hava sahasında sebep olduğu zararlara ilişkin tazmin yükümlülüğü düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre “Fırlatan Devlet, kendi uzay cisminin yeryüzünde ve uçuş halindeki uçaklara verdiği zararlardan dolayı tazminat ödenmesinden mutlak olarak sorumlu olacaktır.”
Antlaşmanın hemen devamı 3. maddesinde de Fırlatan Devletin uzayda sebep olduğu zararlara ilişkin tazmin yükümlülüğü düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre “Yeryüzünden başka bir yerde, bir Fırlatan Devletin uzay cismine veya uzay cismi içinde bulunan insanlara veya mallara, başka uzay cismi tarafından verilen zararlarda, zarar veren uzay cismini Fırlatan Devlet, zarar ancak kendisinin ve hareketlerinden sorumlu olduğu kişilerin herhangi bir kusurundan kaynaklanmışsa sorumlu olur.”
Görüldüğü üzere Antlaşmada, Fırlatan Devletin uzay cisminin sebep olabileceği zararın doğabileceği mekânsal kapsam, hem dünya yüzeyi ve hava sahası hem de uzay için öngörülmüştür.
Antlaşmada konumuza ilişkin son düzenleme Fırlatan Devletin birden fazla olabileceğini öngören 4. maddedir. İlgili maddeye göre “1- Yeryüzünden başka bir yerde, bir Fırlatan Devletin uzay cismine veya uzay cisminin içinde bulunan insanlar ve mallara, başka bir Devlet uzay cismi tarafından verilen zararlarda ve bu zarar nedeniyle bu üçüncü Devlete veya üçüncü Devletin hakiki ve hükmi şahıslarına zarar verilmesi halinde, ilk iki Devlet, üçüncü Devlete karşı, aşağıda belirtilen sınırlar içinde müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklardır:
a) Üçüncü Devlete yeryüzünde ve üçüncü Devletin uçuş̧ halindeki uçağına zarar verilmesi halinde, bu iki Devletin üçüncü Devlete karşı sorumlulukları mutlaktır.
b) Eğer bir üçüncü Devletin uzay cismine veya uzay cisminin içinde bulunan insanlar ve mallara yeryüzünden başka bir yerde zarar verilmişse, bu iki Devletin üçüncü Devlete karşı sorumlulukları her birinin veya her birinin hareketlerinden sorumlu oldukları kişilerin kusuruna dayanır.
2- Bu maddenin birinci fıkrasında müşterek ve müteselsil sorumluluğun öngörüldüğü tüm durumlarda, verilen zarardan dolayı tazminat yükümlülüğü ilk iki Devlet arasında kusurlu oldukları oranda paylaştırılacaktır. Bu Devletlerden her birinin kusurunun ne kadar olduğu belirlenemezse, tazminat yükü eşit olarak paylaştırılır. Bu paylaşım, üçüncü Devletin, müştereken ve müteselsilen sorumlu olan fırlatan Devletlerden herhangi birisinden veya fırlatan Devletlerin tümünden Antlaşmada öngörülen tazminatın tamamını istemesine engel teşkil etmeyecektir.”
3- TÜRKSAT 6A Bağlamında Hukuki Sorumluluk
İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz olan Türksat 6A, 9 Temmuz 2024 tarihi itibariyle Türkiye saati ile 02.30 civarında ABD topraklarından Space X şirketine ait Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatılmıştır.
Yukarıda incelediğimiz antlaşma hükümleri uyarınca TÜRKSAT 6A uydusunun sebep olabileceği zararlardan Fırlatan Devletler sorumludur. Uzay Cisimlerinin Neden Olduğu Zararlardan Dolayı Uluslararası Sorumluluk Antlaşmasının 1. maddesine göre TÜRKSAT 6A için Fırlatan Devlet sıfatına sahip devletler, uyduyu fırlattıran ve fırlatılmasını sağlayan devletler olarak Türkiye ve ABD’dir. Dolayısıyla Uzay Cisimlerinin Neden Olduğu Zararlardan Dolayı Uluslararası Sorumluluk Antlaşmasının 4. maddesine göre TÜRKSAT 6A’nın dünya yüzeyi, hava sahası ve uzayda sebep olacağı zararlardan Türkiye ve ABD müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
コメント